11 Şubat 2015 Çarşamba

Muskat


Muskat, iştah açar ve sindirimi kolaylaştırır. Ağız kokusunu giderir. İdrar ve gaz söktürücüdür. Mide ağrılarını gidermeye yardımcı olur.

Hindistan cevizi meyvesinden, isim benzerliği dışında, tamamen farklıdır.

Muskat, iştah açar ve sindirimi kolaylaştırır. Ağız kokusunu giderir. İdrar ve gaz söktürücüdür.

Mide ağrılarını gidermeye yardımcı olur. Mikrop öldürücüdür. Bulantı ve kusmayı önler. Kokusu sinirleri sakinleştirmeye yardımcı olur. Vücudu kuvvetlendirir.

Muskat cevizi, çoğunlukla tat ve koku vermek için çeşitli yemek, tatlı ve pudinglere katılarak kullanılır. Bitkinin tohumları baharat olarak kullanılır. 2-3 cm uzunlukta, 1-2 cm çapta, oval, cevize benzer tohumlar vardır. Tohumlar sabit yağ, uçucu yağ taşır.

Az miktarda kullanılırsa uyku verici özelliği ile uyku bozukluklarında faydalı olmakla birlikte yüksek dozlarda kullanmak hayal görmeye ve kalp atışlarının hızlanmasına sebep olabileceği için fazla alınması tavsiye edilmez.

 muskat, muskat ne işe yarar, muskat nedir, muskat faydaları, muskatin faydalari, muskat cevizi, muskat cevizi ne işe yarar, muskat neye yarar, muskak, muskat cevizi nedir

Sıvısı damara direk verilirse çok zehirleyicidir. Sütle beraber alınırsa bayıltıcı olabilir. Küçük dozlarda zararsız olsa da yüksek dozlarda delirmeye neden olabilir. Bundan dolayı yüksek dozlarda alınmamalıdır.

Uyuşturucu olarak popüler değildir çünkü yan etkileri vardır. Bunlardan bazıları baş dönmesi, yüz kızarıklığı, ağız kuruluğu, düzensiz kalp atışı, geçici kabızlık, idrar salmakta zorluk, mide bulantısı ve paniktir. Bunlar ilk altı saat içerisinde gözükür ve etkiler 3 güne kadar uzayabilir.


Sebzelerin Faydaları



Fasulyenin faydaları

Taze fasülye, vücudun çalışmasını, gelişmesini ve tamirini sağlıyor. Taze fasulye, pankreas bezesini, böbrekleri, karaciğeri ve kalbi kuvvetlendiriyor, albümin ve şekerde de çok fayda sağlıyor.

Bezelyenin faydaları

Bezelye hem kansızlığı gideriyor hem de kabızlığı engelliyor. Kan kanserine karşı koruyucu etkisi var.

Sivri biberin faydaları

Biberlerde, bol beta karoten, C, P ve K vitaminleriyle bazı alkoloidler bulunuyor. Bunlar, mideyi kuvvetlendiriyor, iştah açıyor ve mide tembelliğini gideriyor. Özellikle acı biber, erkeklerde cinsel isteği arttırıyor, P vitamini ile damarları yumuşatıp kanamayı önlüyor, K vitamini ile de kanın pıhtılaşma kabiliyetini arttırarak kanamaları durduruyor. Ayrıca acı kırmızıbiber güçlü bir antikanserojendir.

Lahananın faydaları

Bol miktarda B, C ve E vitamini ve potasyum içeren lahana, şeker ve romatizma hastaları için de çok faydalı. Lahana bol arsenik, kükürt ve vitaminleri ile kanı temizleyip cildi güzelleştirir, bol idrar söktürür, vücuttaki suyu ve zehirli maddeleri idrarla dışarı attar. Lahana, kansızlığı giderir ve kansere karşı etkilidir. Sadece lahana çeşitlerinde bulunan U vitamini, mide ve bağırsakların iç yüzeyini korur, oralardaki yaraların iyileşmesini sağlar. Lahanın yaşlanmayı önleyici ve kalp krizine karşı koruyucu bir mineral olan selenyumun kaynağıdır. Selenyumun ayrıca, sağlıklı görünüşlü bir cilt sağlar ve erkeğin cinsel gücünü arttırır.

Karnabaharın faydaları

Fosfat ve potasyum ihtiva eden ve içeriğinde, kadınları göğüs kanserine karşı koruyan 'indol-3 karbonal' bulunan karnabahar, lahanadaki besin değerinin çoğuna sahip. Karnıbahar çiçek olduğu için, bol bol fosfor ve vitaminleri, cinsiyet hormonu, bol E vitamini ve protein içerir. Bu maddeleri ile cinsel gücü arttırır, buna bağı olarak kalp rahatsızlıklarını da giderir. Sinirleri ve beyni iyi çalıştırır, onların yıpranmasını önler.

Brokolinin faydaları

Brokolide, havuçtakinden daha fazla beta karoten vardır. Bu yüzden yenilebilecek, suyu içilebilecek en iyi besinlerden biridir. Beta karotenin, güçlü bir kanser savaşçısıdır, yemek borusu, mide, bağırsak kanserleri tehlikesini azaltır. Brokoli ayrıca, B1 ve C vitamini ile doludur. Yüksek miktarda kalsiyum, kükürt, potasyum ve selenyum maddeleri içerir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli vitamin deposudur. Brokoli suyunun havuç veya elma suyuyla karıştırılarak içilmesinin de fayda vardır.

Pırasanın faydaları

Pırasa vitamin, mineral ve çeşitli nitritler içerir. Mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları, damar sertliği için faydalıdır. Pırasa yemeği, bağırsakları yumuşatır kabızlığı önler, hemoroidi olanlara da ferahlık sağlar. Pırasa çorbası, böbrekleri çalıştırarak bol idrar söktürür ve vücutta birikmiş üre asidi ve ürat tuzlarını dışarı atar.

Marulun faydaları

Bol miktarda çeşitli mineralleri içeren marul, sinirleri teskin edip iyi uyku verir ve erkeklerde cinsel arzuyu frenler. Yemekten önce salata şeklinde yenen marul, şeker hastalarının kandaki şeker seviyesini düşürür. Marul bol idrar söktürür ve kanı pisliklerden temizler. Karaciğer ve dalak şişliğini, sarılığı giderir, kadınlarda adet dönemlerinin, zamanında ve ağrısız olmasını sağlar. Mrul suyu, yüze sürülürse ergenlik sivilcelerini giderir, cilde tazelik ve pembelik verir.

Enginarın faydaları

Karaciğer ve kalbin en iyi dostu olan enginar kanı temizler ve yorgunluğu giderir. Diğer zehirli maddeleri ve yorgunluk maddelerini idrarla dışarı atarak vücuda dinçlik verip dinlendirir. Enginar, beyin yorgunluğunu çabucak geçirir, kalp adalelerini kuvvetlendirir, onu rahatsız eden üre ve kolesterolü düşürerek kalbin rahat çalışmasını sağlar. Enginar ayrıca şeker hastaları için de çok faydalıdır. Mide ve bağırsakları dezenfekte ederek ishalleri durdurdur.

Kerevizin faydaları

Kerevizinin hem yaprakları hem sağları tüketilmelidir. Bizler normalde yemek yaparken yeşil sağlarını atarız ama bunları mutlaka ayırmak gerekir. Hem verdiği güzel koku hem de faydası dolayısıyla enginarın yeşil saplarını farklı yemekler ve salatalarda da mutlaka kullanmak gerekir. Bu sağlar vitaminler ve çeşitli madeni maddeler içerir. Mideyi kuvvetlendirir iştah açar. Kereviz, iç salgı bezlerini ve özellikle vücutta çok çeşitli vazifesi olan böbrek üstü bezlerini çalıştırır. Kanı pisliklerinden temizler ve sivilcelerin geçmesine, yüzün pembe bir hal almasını sağlar. Kereviz, karaciğerin şişliğini giderip onu yorgunluk maddelerinden temizler. Sarılığı giderir, böbrekleri çalıştırır, fazla suyu dışarı atar. Böbreklerden kumu, taşı döker. Şişmanları zayıflır ve cinsel faaliyeti çok arttırır.

Semizotunun faydaları

Semizotu, kanamalı hastalıklara ve kabızlığa iyi gelir. Kanı temizler, bol idrar söktürür, kanı, üre ve benzeri pisliklerinden temizler, sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirir, böbrekteki kum ve taşı döker. Semisotu ayrıca, şeker hastalarının susuzluğunu azalttır, zayıflama diyetlerinde çok işe yarar. Semizotu, yeşil salata olarak da tüketilmelidir. Semizotu balıkta bulunan omega-3 ve omega-6 içeriğine de sahip olan tek sebzedir

Salatalığın faydaları

Salatalık kanı temizler, karaciğeri ve böbrekleri çalıştırarak bol idrar söktürür. İdrarla birlikte vücuttaki üre asidi ve ürat tuzlarını eritip dışarı atar. Salatalık, içeriğindeki bol kükürdü ile kanı temizler, ciltteki ter bezlerini çalıştırır, bol vitamin ve madeni madde vererek cildin taze ve pürüzsüz olmasına yardım eder. Salatalığın kendisi veya suyu, cildi bir tonik kadar temizler, et yemeklerinin verdiği susuzluğu keser.

Turpun faydaları

Çeşitli esansları, bol C vitamini, iyot ve kükürdüyle turp, karaciğeri çalıştırır, böbreklerdeki kum ve taşı dökrt, bronşlara çok iyi tesir eder. Turp ayrıca dalak şişliğini giderir ve cildi güzelleştirir. Turp bağırsakları dezenfekte ederek kabızlığı önler. Akşam yenilen turp veya içilen bir bardak turp suyu rahat bir uyku sağlar.

Rokanın faydaları

Çeşitli esansları, P ve K vitaminleri, çok faydalı mineralleri içeren roka, karaciğerin dostu, mideyi kuvvetlendirici, kansızlığı gideren, cinsel gücü çok arttıran bir yeşilliktir. Yeşil salata şeklinde yenen roka, tadı ve asitleri ile mideyi çalıştırır, hazmı arttırır, iştahı açar, böbrekleri çalıştırır, idrar söktürür ve karında toplanan suyu boşaltır.

Terenin faydaları

Tere, çiğ salatalara lezzet ve canlılık katarken, ayrıca değerli bir sebze suyudur da. Çeşitli vitaminler ve özellikle C vitamini, bazı faydalı esanslar ve mineralleri ile çok tesirli ve faydalı bir sebze olan tere karaciğer, böbrek ve bronşları çalıştırır, gribi geçirir, kanda şekeri düşürür, kansızlığı giderir, acı tadı ve diğer maddeleriyle mideyi çalıştırıp hazmı arttırır, iştahsızlık çekenlere çok fayda verir, bol demiri ile kanı tazeler, kansere karşı koruur, bağırsaklardaki çeşitli solucanları döker. Tere sinirleri dinlendirdiğini ve cinsel isteği arttırır, çiğ olarak, az miktarlarda yenilmelidir çünkü fazlası zarar verebilir. Tere aynı zamanda çok önemli bir antioksidandır ve detoks diyeti sırasında tüketilmesi faydalıdır.

Dereotunun faydaları

Dereotu; yatıştırıcı, hazmettirici ve gaz söktürücüdür. Ayrıca nefes açmak ve ağız kokusu için yarım çay kaşığı dereotu tohumu çiğnenebilir. Dereotu çayı da karın ağrısı, idrar yapamama veya bağırsak yanmasına iyi geliyor. Çayı hazırlamak için; iki çay kaşığı ezilmiş dereotu tohumunu kaynayan suya atarak beş dakika bekletin ve altını kapatıp beş dakika daha demlenmesini sağlayın. Hiç bir otu veya tohumu kaynatmıyoruz unutmayın. Dereotu aynı zamanda anne sütünü arttıran bir sebzedir. Bununla birlikte çürüme, ezilme, sancı, öksürük, uykusuzluk, sarılık, iskorbüt, ağrılı yerler, karaciğer, safra ve bağırsak problemleri, böcek sokmaları gibi rahatsızlıklarda kullanılır ve trigliserid ile kolesterolü düşürür.

Şalgamın faydaları

Şalgam taş ve kum döktürür, bronşları boşaltır, bol idrar söktürür ve kabızlığı giderir. Şalgam, yaprakları ince kıyılarak salata şeklinde yenirse yukarıdaki hastalıklara iyi gelir. Şeker hastaları da şalgam yiyebilir ve şalgam ne kadar çiğ yenirse o kadar faydalı olur.

Tortellini


Malzemeler

Hamur için;

  • 100 gram un
  • 100 gram irmik unu
  • 2 yumurta
  • Yarım çay kaşığı tuz
  • 2 çorba kaşığı zeytin yağ

 

Ricotta için;

  • Yarım litre tam yağlı süt
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 3 çorba kaşığı beyaz sirke ya da elma sirkesi
  • 10 adet ıspanak yaprağı

 

Kremalı Mantar Sos için;

  • 1 kutu krema (200 ml)
  • Yarım kilo istiritye mantarı
  • 5 dal taze yeşil soğan
  • 3-4 yaprak taze  reyhan
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı

 

Yapılışı:

  • Öncelikle ricotta için yarım litre sütü kaynatın, kaynadıktan sonra tuzu ve 3 çorba kaşığı sirkeyi ilave edip sütün kesilmesi için 10 dakika bekletin.
  • Kesilen sütü bir süzgecin içine yaydığınız mutfak için kullandığınız tülbent bezinden süzün. Suyunun tamamen akması için 15 dakika bekletin.
  • Ispanakları kaynayan suda 5 dakika haşlayıp buzlu suya aktarın 2 dakika tutup suyunun süzülmesi için süzgeçte bekletin
  • Makarna hamuru için unu, irmik ununu ve tuzu bir kabın içinde karıştırıp ortasını havuz gibi açın ve yumurtaları kırıp yavaşça undan alarak hamuru yoğurmaya başlayın.
  • Un ve yumurta karışınca 2 kaşık zeytinyağını ilave edip özlü bir hamur olana kadar yoğurun.
  • Yoğrulan hamuru 1 saat dinlendirin.
  • Süzülen peynirin içine karıştırıcı ile püre haline getirdiğiniz ıspanağı koyup karıştırın.
  • Hamuru iki bezeye ayırın ve unlu zeminde kâğıt inceliğinde açın.
  • Yuvarlak bir kalıp ile ya da çay bardağı ile hamuru kesin.
  • Ortalarına peynirden koyup, yarım ay şeklinde ikiye katlayıp her iki ucu arkaya çevirerek hamurun uçlarını birleştirin.
  • Katladığınız hamurları az unlanmış bir tepsiye sıralayın.
  • Büyükçe bir tencereye 5 litre su ve 1 tatlı kaşığı tuz koyup kaynatın.
  • Kaynayan suya hamurlarınızı atıp su tekrar kaynayana kadar ara ara karıştırın. Taze bir hamur olduğu için 5-6 dakika içinde pişecektir ancak yine de kontrollü olarak pişirmekte fayda var.
  • Makarnalar haşlanırken geniş tabanlı bir tavaya yağı koyup,  önce mantarları 3 dakika soteleyin ardından soğanları ve reyhan ilave edip 2-3 dakika daha soteleyip 1 kutu kremayı mantarların üzerine dökün karabiber ve tuz ilavesi yapın  ve kısık ateşte krema kaynayana kadar bekleyin 2-3 dakika pişirip ocaktan alın.
  • Servis tabağına mantardan koyun üzerine de pişen makarnalarınızı bir süzgeç kepçe ile suyunu süzdürüp mantarların üzerine koyun ya da tüm malzemeyi birlikte nazikçe karıştırabilirsiniz de.

 

Türüf Mantarı


Trüf Mantarı nedir
      Fransız Kralı I. Fransuva’nın sofrasına ilk kez sunulduğundan beri gastronominin en önemli besin maddelerinden biridir trüf mantarı. Günümüzde dünyanın en ünlü mantar çeşidi olmasının nedeni ise havyardan sonra dünyanın en pahalı yiyeceği olmasıdır.
     “Kara elmas” da denen trüf mantarı için kullanılan “Tanrı ve kralların besini” söylemi de bu yiyeceğinin kıymetinin bir göstergesidir. Fransa’nın 17 şehrinde trüf için festivaller düzenlemekte ve bazılarında mantarlar, açık artırma ile satılmaktadır.

      Trüf Mantarı nerede ve nasıl yetişir
     70 kadar çeşidi olduğu söylenen trüf mantarı; pek çok yerde yetişse de en değerli ve lezzetlileri, başta Fransa olmak üzere İtalya, İspanya, Hırvatistan gibi Avrupa ülkelerinde üretilir. Sadece Fransa’da 20 bin kişi geçimini bu mantarlardan sağlamaktadır.       Trüf mantarı, patates gibi yer altında ve ağaç köklerine - özellikle de meşe ve kestane ağaçlarının köklerine - yakın yerlerde, toprağın 50 cm kadar altında yetişir. Ağaç köklerine yakın yerler seçmesinin nedeni ise, kökleri emerek ihtiyacı olan şeker ve organik asitleri sağlamasıdır.
      Gelişmesi esnasında hassas bir doğal dengeye ihtiyacı vardır ve yaz sağanakları, uygun ölçüde nem sağladığından trüf için idealdir. Çok kuru geçen yaz ayları ise trüfün kurumasına neden olmaktadır.
     Yer altında yetiştiği için yüzeyden görünmemesi, trüf toplamak için özel uzmanlık gerektirmektedir.
Özellikle Lagotto Romagnolo cins köpeğin bu konuda yeteneği çok iyidir. Köpekler trüf mantarını yemek için çok hevesli olmadıklarında dolayı da trüf avcılığı faaliyetlerinde domuzlara göre daha avantajlıdırlar. Hatta bunun için daha çok, koku alma yeteneklerinden dolayı özel olarak eğitilmiş köpek ve domuzlar kullanılmaktadır.
      

Nasıl tüketilir
      Ceviz büyüklüğünde ve ortalama ağırlığı 100 gram olan trüf mantarlarının aroması, en yoğun tadını tazeyken sunar. Giderek aromasını ve suyunu kaybettiği için trüf, taze kullanılmalıdır. Bu kadar pahalı besinden, fiyatına değecek tadı almak için toplandıktan sonra beş gün içinde trüf mantarının tüketilmesi tavsiye edilir.
      
Yüzeyi sert bir kabukla sarılı olan trüf mantarı, pişirilip servis edilmeden önce kabuğu soyularak yenilir ancak genellikle aromasının pişirme esnasında kaybolmaması için bu aşamada kabuğu soyulmaz. Trüf mantarının yüzlerce türü olmasına rağmen sadece bazıları (genellikle yumru cinsleri) damak çatlatan tarifine uyacak kadar lezzetlidir. Trüf mantarı yerin altında, ağaçlar ile simbiyotik (ortakyaşama) ilişki ile bağlı olarak yetişirler ve diğer çoğu mantara göre bulunması hayli zordur. Bu nedenle çoğu insanlar tarafından değil, domuz ve köpekler tarafından keşfedilip tüketilirler

Çeşitleri
Trüf mantarları temel olarak genellikle görünüm, tat ve kokularına göre sınıflandırılırlar. Dünyanın çeşitli birçok bölgesinde yetişirler ve genellikle teknik isimleri yerine yetiştikleri bölgenin ismi ile bilinirler. Taze olduklarında kahverengi ile siyah arasında bir kabuk ve beyaz bir içyapıya sahiptirler. Büyüklükleri bir bezelye tanesinden bir portakal büyüklüğüne kadar değişebilir ve ağırlıkları 1 kilograma kadar ulaşabilir. Bu ağırlıktaki türleri genellikle Fransa’nın güneybatısındaki Perigord bölgesinde yetişir.

En nadir bulunan türlerinden olan İtalyan Beyazı veya Piedmont (dağ eteği) mantarı teknik ismi ile Tuber magnatum, en kuvvetli kokuya sahip olan türleridir. Taze olduğunda, kahverengiye çalan bej renginde pürüssüz bir yüzeyi bulunur. Büyüklüğü bir fındık tanesi ile bir elma büyüklüğü arasında değişebilir ve ağırlığı yaklaşık yarım kilograma ulaşabilir. Çoğunlukla İtalyanın kuzeybatısındaki Piedmont bölgesinde yetişir. Sahip olduğu aroma ve tat, hasattan yaklaşık bir veya iki hafta sonra azalmaya başlar.

Diğer kayda değer çeşitleri arasında Oregon beyaz mantarı, Çin mantarı ve yaz mantarı bulunmaktadır. Oregon beyazının iki çeşidi bulunmaktadır (Tuber oregonese ve Tuber gibbosum). Her ikisi de olgunlaşmadan önce beyaz renkte olup, olgunlaşma döneminde turuncu-kahverengi ve solgun yeşilimsi kahverengi hale dönüşürler. Çin mantarları (Tuber sinence ve Tuber indicum) genellikle kahverengidir ve Çin’in güney kesimlerinde yetişir. Çoğu zaman tamamen olgunlaşmadan hasat edilirler ve bu nedenle diğerlerine göre daha ucuz olup günlük kullanım için alımı daha kolaydır. Genellikle Fransa, İspanya ve İtalya’da bulunan yaz mantarları da (Tuber aestivum), trüf mantarlarının en yaygın çeşidi olup çok kuvvetli aromaya sahiptirler

 

 

Napoliten Sos


Malzemeleri

§  1 adet soğan

§  2 diş sarımsak

§  1 yemek kaşığı tereyağı

§  2 yemek kaşığı zeytinyağı

§  1 çorba kaşığı salça

§  5 adet domates

§  Yarım demet maydanoz

§  Bir fiske tuz

§  1 çay kaşığı kuru fesleğen

§  Karabiber

 

Yapılışı

Soğanı küp küp doğrayın. Sarımsağı ince kıyın. Tereyağı ve zeytinyağını tavada kızdırın soğan ve sarımsağı sote leyin. Sarımsak ve soğanlar sotelenince salçayı tavaya ekleyip karıştırın. Daha sonra kabuklarını soyup rendelediğiniz domatesleri,  ince kıyılmış maydanozu ve reyhanı ilave edin. Karabiberi ve tuzunu ayarlayıp düşük ateşte domatesler suyunu çekene kadar pişirin. Napoliten sosunuz artık servis için hazır, dilediğiniz yemeklerde rahatça kullanabilirsiniz. Afiyet olsun.

Teriyaki Sos



Malzemeler

  • 1 su bardağı soya sosu
  • 5 çorba kaşığı ketçap
  • 1 su bardağı esmer şeker
  • 1/3 bardak soya sosunda eritilmiş 2 dolu çorba kaşığı mısır nişastası
  • 3 çorba kaşığı elma suyu
  • Karabiber

Yapılışı
Mısır nişastası karışımı hariç, diğer malzemeleri derin bir tavaya alıp karıştırın. Orta sıcaklıkta ocakta 10 dakika pişirin. Aşamalı olarak eritilmiş mısır nişastasını karıştır. Koyulaşana kadar pişirmeye devam edin ve karıştırın Koyulaşınca ocaktan alıp soğutun.
Not: Bu sosa pirinç sirkesi, soğan, sarımsak ve taze zencefil püreside katılabilir. Daha çok etlerde sos olarak ya da etlerde marinat olarak kullanılır


10 Şubat 2015 Salı

Nohut Mantısı



Nohut Mantısı Tarifi İçin Malzemeler

  • 3 su bardağı haşlanmış nohut
  • 2 su bardağı yoğurt
  • 2 diş sarımsak
  • 1 adet yufka
  • 1 yemek kaşığı margarin
  • 1 yemek kaşığı yoğurt

Kızartmak İçin:

  • Sıvı yağı.

Nohut Mantısı Yapılışı

Margarini eritelim ve 1 yemek kaşığı yoğurt ile karıştıralım.

Yufkanın her yerine yoğurtlu yağlı karışımı sürelim.

Yufkayı ortadan ikiye bölelim ve ayrı ayrı rulo şeklinde saralım.

Sonra rulo şeklinde sardığımız yufkaları 2 cm kalınlığında kesip kızgın  yağda kızartalım.

2 su bardağı yoğurtla haşlanmış nohudu karıştıralım.

Üzerine kızarttığımız yufkaları döküp yayalım ve yumuşatmadan servis yapalım.


Zeytin Yağlı Yaprak Sarması

Malzemeler
  • 4-5 adet kuru soğan
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1,5-2 yemek kaşığı çam fıstığı (dolmalık fıstık)
  • 2 su bardağı pirinç
  • 1 yemek kaşığı kuru nane
  • 1-1,5 tatlı kaşığı karabiber
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 2 kesme şeker
  • 2 yemek kaşığı kuş üzümü
  • yarım limonun suyu
  • 1 su bardağı kıyılmış maydanoz
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 çay bardağı kaynamış su
  • yarım kg salamura asma yaprağı
  • yarım çay bardağı zeytinyağı
  • 2 su bardağı kaynamış su

hazırlanması:

  1.  4-5 kuru soğanı yemeklik doğrayıp, 1 çay bardağı zeytinyağı ve 1,5-2 yemek kaşığı dolmalık fıstık ile (fıstıklar pembeleşene kadar) kavurun.  
  2. 2 su bardağı pirinci yıkayıp soğanlara ekleyin. 1-2 dakika daha kavurun. sonra sırasıyla tencereye 1 yemek kaşığı kuru nane, 1,5 tatlı kaşığı karabiber, 1 tatlı kaşığı tarçın, 2 kesme şeker, 2 yemek kaşığı kuş üzümü, yarım limonun suyu ve 1 su bardağı kıyılmış maydanoz ekleyip karıştırın. tencereye 1 tatlı kaşığı tuzu ve 1 çay bardağı kaynamış suyu ilave edin. çok kısık ateşte pirinçler suyu çekene kadar demlendirin. pirinçler suyu çekince tencerenin altını kapatıp
  3. diğer tarafta yarım kg salamura asma yaprağını ılık suyla - 4-5 kez suyu değiştirerek - yıkayın. yaprakları iki avucunuz arasında sıkarak sudan çıkartın. her bir yaprağı avucunuz içine alın, ortasına 1 tatlı kaşığı içten koyun. yaprağı sigara böreği gibi sarın.
  4. pişireceğiniz tencerenin dibine bir sıra yaprak serin (böylece dibi tutmaz). üzerlerine sarmaları . en sonunda üzerlerine bir sıra daha yap yarım çay bardağı zeytinyağı gezdirin. (ekşi olsun isterseniz yarım limon suyu da ekleyebilirsiniz)
  5.  yaprakların üzerine bir tabak kapatın ve 2 su bardağı kaynamış su ekleyin. tencereyi ateşe koyun. su kaynamaya başlayınca ateşi kısıp 30 dakika pişirin. piştikten sonra sarmaları soğutup servis tabağına dizin. limon dilimleri ve maydanoz yaprakları ile süsleyip servis yapın.

 

Arnavut Ciğeri

 
Malzemeler
 
  • 1 Adet kuzu ciğeri
  • Yarım su bardağı un
  • 1 Su bardağı sıvı yağ
  • 2 Adet soğan
  • Yarım demet maydanoz
  • Tuz
  • Yapılışı :

    Ciğeri temizleyin, küp küp kesin, yıkayın ve süzgece koyun.
    Suları süzülünce ciğerleri una bulayın.
    Yağı kızdırın.
    Fazla unlarını döküp kızgın yağda kevgirle karıştırarak biraz pişirin.
    Piyaz için soğanı doğrayın ve kıyılmış maydanozla karıştırın.
    Ciğerleri ve hazırladığınız piyazı servis tabağına alın ve servis yapın.

    Kremalı Mantar Çorbası



    Malzemeler

    7-8 adet mantar

    Yarım soğan

    125 gr. margarin

    2 çorba kaşığı un

    Yarım su bardağı süt

    1 et suyu tableti

    3,5 su bardağı su

    Yarım paket krema, tuz

    Yapılışı

    Mantarları ve soğanı çok ince doğrayın. teflon tavada sote edin. Ayrı bir kapta margarini eritin. 2 çorba kaşığı unu kavurun. Yarım su bardağı süt ve et suyu tabletini ilave edin. 3,5 su bardağı suyu ekleyin. Sote edilmiş mantarları da tencereye alın. Kaynayınca kremayı ve tuzu ekleyin. Tencereyi ocaktan alın. Tereyağını eritin, çorbanın üzerine gezdirip, servis yapın.


    Sarımsak Çorbası


    * 2 adet bütün sarımsak,

    * 1-2 yemek kaşığı zeytinyağı,

    * Kekik,

    * 1 yemek kaşığı sıvı yağı,

    * 1 yemek kaşığı tereyağı,

    * 1 adet küçük soğan,

    * 1 litre tavuk veya et suyu yoksa dilerseniz tablet,

    * Yarım kutu kadar çiğ krema,

    * Tuz,

    * Karabiber.

    Üzeri İçin:

    * 3 yemek kaşığı sıvı yağı,

    * Kırmızı toz biber,

    * Yarım yemek kaşığı tereyağı,

    * Kızartılmış ekmek parçaları.

    Sarımsak Çorbası Yapılışı

    Sarımsakları alt kısmından biraz keselim.(sarımsaklar gözükmeli)

    2 bütün sarımsağı ayrı ayrı alüminyum folyolara koyalım.

    Üzerlerine biraz zeytinyağı ve kekik serpelim.

    Sonra folyoları iyice kapatalım ve önceden ısıtılmış fırında sarımsaklar yumuşayana kadar pişirip, soğumaya bırakalım.

    Daha sonra sarımsakları baş kısmından sıkıp çıkaralım ve çatalla ezip püre haline getirelim.

    Soğanı ince ince doğrayalım.

    Tencereye sıvı yağı, tereyağını, soğanı koyalım ve kavuralım.

    Üzerine sarımsak püresini ilave edelim ve karıştıralım.

    Sonra et suyunu veya tavuk suyunu ilave edelim ve karıştıralım.

    Çorba kaynadıktan sonra blenderden geçirelim.

    Yeniden ocağa koyalım ve içine kremayı ilave edip, bir süre daha kaynatalım.

    Karabiberi, tuzu ilave ettikten sonra karıştıralım.

    Üzeri için: tavaya sıvı yağı, tereyağını, kırmızı toz biberi koyalım ve karıştıralım.

    Hazırladığımız sosu çorbanın üzerinde gezdirelim.

     

    Profiterol


    Profiterol için Gerekli Malzemeler

    * 1 su bardağı su

    * 1 su bardağı un

    * 125 gr margarin

    * 3 adet yumurta

    Kremamız için Gerekli Malzemeler

    * 2,5 su bardağı süt

    * 3 yemek kaşığı un

    * 1,5 çay bardağı şeker

    * 1 adet yumurta

    * 1 paket vanilya

    Üzeri için Gerekli Malzemeler

    * 1 paket hazır çikolata sosu

    Profiterol Hazırlanışı

    Ufak bir tencere ile margarine 1 bardak su koyarak kaynatın. Yağ eridikten sonra 1 su bardağı da un ekleyerek 2-3 dakika kadar karışımı sürekli karıştırarak pişirin.

    Sürekli karıştırmanız yorucu olucaktır ama hamurun kaliteli olması için bunu yapmaya özen gösterin. Hamuru 2-3 dakika karıştırarak hazırladıktan sonra ocağı kapatarak 10 dakika kadar hamurusn soğumasını bekleyin.

    Hamuru dinlendirdikten sonra 3 adet yumurtayı hamura eklemeniz gerekiyor. Burda dikkat etmeniz gereken şey 3 yumurtayıda kırıp hamura yedirmeye çalışmayın bu işlemde biraz yorucu olabilir ama profiterolun güzel olması için her yumurtayı hamura ayrı ayrı kırarak yedirin. Bu işlem tamamlandıkdan sonra yapışkan bir hamur elde etmiş olduk.

     

    Hamurun kabarması için iyice karışmış olması gerekiyor, bu yüzden karıştırma işlemine önem gösterin. Bütün yumurtları kırıp hamura yedirdikten sonra 10 dakika kadar hamuru dinlendirirn.

    Tepsimizi yağlarak kaşık yardımı ile hamurdan çeviz büyüklüğünde olucak şekilde aralarında en az 2 cm boşluk olucak şekilde paylaştırın. Resimdeki gibi yapmaya çalışın ve elinizle düzgün olması için şekilllendirmeniz gerekiyor.

     

    Daha önce 180 derece ısıtılmış fırınımızda üzeri kızarana kadar ortalama 40 dakika pişiyoruyoruz.

     

    Hamurlar hazır oldukdan sonra kremasını hazırlıyoruz. Vanilya dışındaki bütün malzemeleri bir tencereye koyarak kremayı pişiriyoruz, kremamız piştikden sonra üzerine vanilyayı ekleyerek iyice karıştırıyoz.

    Profiterölümüzün pişen hamurunu ikiye bölerek hazırladığımız kremayı sıkma torbası ile dolduruyoruz.

     

    Tüm profiterölleri doldurdukdan sonra üzerine çikolata sosumuzu gezdirin. Artık profiterollumuz servise hazır, afiyet olsun.